Leibniz Düşüncesinde Hukuk Bilimi ve Adalet - Abdulkadir Altındal
Leibniz bir yandan hukuk ve ahlak bilimlerinin sağlam bir metafizik düşünceye dayanması gerektiğini düşünürken diğer yandan bu bilimlerin pratiğe nasıl tatbik edileceğinin yollarını aramış dahası hayatı boyunca bu hukuk/ahlak pratiğini bizatihi tatbik etmeye çalışmıştır. Elinizdeki eserin anlattığı budur.
Tanrı bilgeliği ile mümkün en mükemmel evreni bilmiş, sevgisi ile bu evreni yaratmayı seçmiştir. Sonuçta Tanrı'nın yarattığı; cevherlerin ancak kendilerine bidayette bahşedilmiş kuvvet sayesinde algılamakla aktif kıldığı bu mükemmel süreklilik, başka bir deyişle harmonidir. Böylelikle her cevher harmoninin bir ismidir.
Tanrı adaletin ne olduğunu natık ruhlara yarattığı evrenle/harmoniyle gösterir. Natık her ruhun hem ahlaki hem hukuki olarak anılabilecek yegane ödevi sonuçta adalet; adaletin tesis ve takibi için yapılması gereken en elzem şey de en natık ruhları bu ödev bağlamında bir araya getirecek bilim derneklerini kurmaktır(ARKA KAPAKTAN)