Ceza Muhakemesi Kanunu Şerhi - Erdener Yurtcan, Begüm İrtiş
Yeni bir basıda buluştuk. Bu bizemutluluk veriyor, sizlerle yenilikleri paylaşacağımız için.
Bu basıyı hazırlarken nasıl çalıştık, neler yaptık, basının yenilikleri nelerdir, sorularının cevaplarını birazdan sizlerle paylaşacağız.
Bu basının baş aktörü elbette 8. Yargı Paketi. Bu paketdediğerlerindeolduğu gibi, bir torbakanun. Bu kavramTürk hukukuna yerleşti.Daha doğrusu yerleştirildi.
Özellikle öğretide ve TBMM’deki yasama çalışmalarında bu yöntemin yanlış olduğu, hukukçulara güçlükler çıkardığı, bitmez tükenmez bir azimveiradeileanlatılsa da, ne yazık ki, siyasal iktidar 2000’li yılların başından itibaren bu yöntemden vazgeçmiyor.
Bu konuda kullanılan terminoloji şöyle: Filan kanun ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi. 8. Yargı Paketi de bundan nasibini aldı. Nasıl almasın ki. Ceza Muhakemesi
Kanunu ile başlayan yasa teklifinin içine emekliye dini bayramlarda verilecek ikramiye dahi yerleştirildi. O da yasalaştı. Sorarsanız, bunun 8. Yargı Paketinin içinde ne işi var? Cevap hazır. Geciksin istemedik. 2024 Mart’ının son günü ülkede yerel seçimler var. TBMM Şubat 2024 günü bu nedenle tatile girecek. Nisan başıda bayram. Emeklileri sevindirmek istedik.
Biz ana konumuza dönelim ve 8. Yargı Paketinin ülkenin yargı reformu stratejisine ne gibi katkılar getirdiğine bakalım.
Bu pakette, bugüne kadar çıkarılan paketlerden farklı bir içerik var. Bu içerik şudur: Anayasa Mahkemesi(AYM) yakın dönemdeTürkCeza adaletsistemi ileilgili yasaları anayasaya aykırı bularak iptal etti. Kararlarda siyasal iktidara süreler tanıdı, anayasayaaykırıhükümleriortadankaldırmak için, yeni yasalar yapması için.
Bu bağlamda, 8. Yargı Paketi içinde bu niteliği taşıyan yasa değişiklikleri var.
Bunları biz çalıştık vekitabımıza yerleştirdik. Bu noktada bu nitelikteki yeni madde teklifleri özellikle TBMM Adalet Komisyonunda haklı eleştiriler aldı. Ama teklifte hiçbir değişiklik yapılmadı.
Zaten bu konuda temel bir tespitimiz var. Şöyle ki, yasa teklifleri Adalet Bakanlığı bünyesinde görev yapan kadrolar tarafından hazırlanıyor. Bunlar milletvekilleri tarafından TBMM’ye sunuluyor. Tekliflerde hiçbir değişiklik yapılması uygun görülmüyor ve yeni yasa çıkıyor ve pozitif hukuktaki yerini alıyor.
Bizce 8. Yargı Paketi de yakın gelecekteAYM’nin süzgecinden geçecek veyeni iptaller gelecektir.
Bu bağlamda, bir başka konuya geçiyoruz.
Cumhurbaşkanı konuşmalarında ceza yargılaması teriminikullanıyor. Busözleri okuduğumda, ceza yargılaması alanında çalışan bazı hukukçuların kulaklarını çınlatıyorum ve ne zaman doğruyu göreceksiniz sorusunu soruyorum.
Çok öncelerden başlayarak, 1977 yılından beri yazıyorum vesöylüyorum.Çalıştığınız hukuk dalının ismi ceza yargılaması hukukudur. Bırakınız artık ceza muhakemesi hukuku terimini. Anayasadan başlayarak, yürürlükteki bazı yargılama yasalarının başlıkları bu terimi taşımaktadır. Yüksek mahkemeler, ağırlıklı olarak
uygulamacı kesim, giderek artan sayıda bu hukuk dalında çalışan öğreti mensubu, ceza muhakemesi terimini çoktan terk etti. Prof. Dr. Nurullah Kunter ceza muhakemesi terimini kullandığında, takvimler 1960’lı yılların başını gösteriyordu. Şimdi yenilenmezamanıdır.Helehelereformhareketi içinde bu tavır daha da yakışır.
Bu satırları kaleme alırken, 82 yaşında, 58 yıldır ülkesinin hukukuna hizmet eden bir kişi olarak, çağın gereklerine uygun, insan hak ve özgürlüklerini benimsemiş veözümsemiş, açık vebelirgin normlarla örülmüş bir ceza adaletsistemine ulaşmak hedefinden başka bir amacım olabilir mi? Olamaz elbet.
Bir şerh yenilendiği zaman elbette yeni kararları eklemek kaçınılmazdır. Yeni kararlarla11. basızenginleşti;uygulamacılara ensonkaynaklar sunulmuş oldu.
Ressamlarla konuşursanız sizebir resim bitmez derler. Bu teşhisi sanırım ülkemizdeki hukukun akışı içindesizlere sunduğumuz kitaplarımıziçin desöylemek uygun olacak.
Bu basının Önsözüne son verirken, yasama boyutunda üzüldüğümüz bir konuyu belirtmek istiyoruz.
Ne yazık k, ülkemizin ceza adalet sistemi 8. Yargı Paketindeki fırsatı kullanmamış, bu konuda önemli bir adımı atmamıştır.
Sizi daha fazla merakta bırakamayız. İstinaf kanun yolu kaldırılmalıydı. Bu yol yeteri kadar süre aldı ve uygulandı.
Fakat adaletin sağlanmasına katkısı olmadı. Zaten CMK’da yer bulan istinaf yolu değildi. Bu yol bir alt temyizdi adeta.
Fırsatkaçtı; yazık oldu. Kitabımızım ilgili bölümlerinde istinafla ilgili açıklamalar, yorumlar vedeğerlendirmeler yer almaktadır. Sizlere, o denli yakınlar ki.
Yeni çalışmalarda buluşmak dileğiyle..
Prof. Dr. Erdener Yurtcan Av. Begüm İrtiş