“İnsanlığın tarihten aldığı tek ders, insanlığın tarihten ders almadığıdır,” der Bernard Shaw.

Genç Cumhuriyetimizin varlığını sürdürebilmesi için geçmişimizi çok iyi bilmemiz, atalarımızdan ders almamız ve aynı hatalara düşmememiz gerekir. Tarihte yaşananlar asla değişmez, sadece yöntemler değişir. Will Rogers’ın dediği gibi, “Uygarlığın ilerlemediğini kim söylüyor? Her savaşta biz yeni bir silahla öldürüyorlar…”

Bazılarının topraklarımız üzerindeki emelleri değişti mi? Eğer iç ve dış düşmanlarımızın emelleri değişmediyse biz Türkler neden ve nasıl değiştik? Kendimize olan güvenimizi, dünyayı sarsan kudretimize olan inancımızı ne zaman kaybettik? 

Atatürk’ün dediği gibi: “Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.” İhtiyacımız olan bilgi ve yöntem ise tarihimizde saklıdır. Bizlere karanlıkta yol gösterecek olan kutup yıldızı, geçmişimizden alacağımız derslerdir.

İşte bu kitapta, Mustafa Kemal Atatürk’ten Alparslan’a, Sebüğtekin’den isimsiz Türk kahramanlarına uzanan bir yelpazede atalarımız bizlere yol gösteriyor. “Hayat çok acımasız bir öğretmendir. Önce imtihan eder, sonra ders verir.” Hayat okulunda sınıfta kalmamak elimizde, üstelik bu kadar iyi yol göstericimiz varken…