Jeotermal Kaynaklar Hukuku - Ömer Günay
Günümüzde, artan enerji talebini, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde karşılama zorunluluğu doğmuştur. Bu noktada yerli, temiz ve kesintisiz bir baz yük enerji kaynağı olarak öne çıkan jeotermal enerji, ülkemiz için paha biçilmez bir stratejik değere sahiptir. Ancak bu büyük potansiyelin hayata geçirilmesi, sağlam bir hukuki altyapının varlığını zorunlu kılar. Zira jeotermal kaynak, hukuki niteliği itibarıyla kendine özgü, melez (hibrit) bir karakter sergiler. O, bir yandan yeraltındaki bir "su", diğer yandan içerdiği erimiş minerallerle bir "maden", nihai olarak ise bir "enerji" ham maddesidir. Kaynağın bu çok yönlü doğası, onu klasik hukuki kategorilere (su hukuku, maden hukuku) sığdırmayı zorlaştırmış ve kendine özgü (sui generis) bir düzenleme ihtiyacını doğurmuştur. İşte bu ihtiyaç, 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ile karşılanmaya çalışılmıştır.
Konunun bu denli önemli ve çok katmanlı olmasına rağmen, Türk hukuk literatüründe jeotermal kaynaklar hukukunu bütüncül bir yaklaşımla ele alan derli toplu bir eserin eksikliği uzun süredir hissedilmekteydi. Elinizdeki bu kitap, öncelikle bu boşluğu doldurmak ve jeotermal kaynaklar hukukunun karmaşık yapısını sistematik bir bütünlük içinde sunmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu karmaşıklığın temelinde yatan kavramsal belirsizliklerin giderilmesi ve ortak bir dil oluşturulması amacıyla, eserin başlangıcında "Tanımlar" bölümüne özellikle geniş bir yer ayrılmıştır. Zira hukuki argümanların ve yorumların sağlamlığı, üzerine inşa edildikleri teknik ve hukuki terimlerin netliğine doğrudan bağlıdır. Bu sağlam terminolojik temel üzerine inşa edilen kitapta; Anayasal temelden başlayarak, sürdürülebilirlik, kamu yararı, kirleten öder ve ihtiyat gibi evrensel hukuk ilkelerinin jeotermal sahasındaki yansımaları ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde, ruhsatlandırma süreçleri, mülkiyet ve irtifak hakları, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) rejiminin önemi, işletme aşamasındaki idari denetim ve uyuşmazlıkların çözüm yolları gibi uygulamaya yönelik konular, hem doktrindeki görüşler hem de güncel yargı kararları ışığında analiz edilmektedir.
Yazarın hem maden mühendisi ve hem avukat olarak edindiği bili birikimine dayanan kitap; jeotermal kaynaklar gibi dinamik bir alanda çalışan akademisyenler, avukatlar, hakimler, kamu görevlileri ve sektör yatırımcıları için kapsamlı bir başvuru rehberidir.
Kitabın Konu Başlıkları
Jeotermal Kaynak Arama ve İşletme Ruhsatları
Türkiye'de Jeotermal Kaynakların Aranması ve İşletilmesine İlişkin İzin Süreçleri
Denetim ve Yaptırımlar
Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması