Hukuk Muhakemeleri Kanunu Öz Kitap - Ragıp Şahin
Günümüz hukuk uygulamasının yoğunluğu ve zaman darlığı düşünüldüğünde hakim ve avukatların istedikleri nokta atışı pratik bilgiye hızlıca ulaşabilmesi oldukça önemlidir. Bunu sağlama gayesiyle eldeki eser oluşturulmuştur.
Her bir kanun maddesinin anlamı gerekçeden de faydalanılarak kısa notlarla açıklanmaya çalışılmıştır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki mahkemelerin hukuk kurallarını yorumlama yetkisi, bunların Anayasa hükümleri ışığında yorumlanması yükümlülüğünü de beraberinde getirmektedir. Buna göre mahkemeler, önlerindeki uyuşmazlığa uygulayacakları mevzuat hükümlerini anayasal ilke ve güvenceleri gözeterek yorumlama mecburiyetindedir. Bir mevzuat hükmünün birden farklı biçimde yorumlanmasının mümkün olduğu hâllerde Anayasa'ya aykırı olan yorumun benimsenmesinden kaçınılması Anayasa'nın üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir. Diğer bir ifadeyle Anayasa'ya uygun yorum ilkesi hâkimin hukuk kurallarını yorumlama serbestîsinin sınırını oluşturmaktadır. Dolayısıyla hâkimin bir hukuk kuralının anlam ve kapsamını tespit ederken Anayasa'yı ve anayasal ilkeleri hesaba katmaması Anayasa'nın normlar hiyerarşisinin tepesinde yer almasını anlamsız hâle getirir. Bu bağlamda Anayasa kâğıt üzerinde kalan bir metin değil yaşayan, hukuk sistemini yönlendiren, her türlü kamusal tasarrufta gözetilmesi gereken hukuki bir belgedir (Mehmet Fatih Bulucu [GK], B. No: 2019/26274, 27/10/2022, § 76). Bundan dolayı Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurular hakkında verdiği kararların artık hukuk yargısında ciddi bir kaynak teşkil ettiği inkar edilemez bir gerçektir. Bu sebeple mümkün mertebe maddelere ilgili Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararları eklenmiştir.
Maddeleri Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemelerinin ne şekilde uyguladığına dair en güncel kararlar özet şeklinde madde altına işlenmiştir. Gereksiz bilgi yığınından arındırılarak kararlar öz şekilde verilmiştir. Bazı maddelerde ise anlam bütünlüğünü sağlamak için kararın büyük bölümü verilmiştir.
Önemle belirtmek gerekir ki toplumda 10. Yargı Paketi olarak adlandırılan 7550 numaralı 04/06/2025 tarihli Kanun’un 20’maddesiyle değişik 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bu maddedeki parasal sınırların uygulanmasında davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınır şeklindeki düzenlemeyle 04/06/2025 tarihinden itibaren karara bağlanan dosyalar için istinaf ve temyiz kesinlik sınırı karar tarihine göre değil davanın açıldığı tarihe göre belirleneceği düzenlenmiştir. Bu madde ilgili yerlere işlenmiş ve en güncel Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları eklenmiştir.
Yine Anayasa Mahkemesinin 17/6/2025 tarihli ve E.: 2024/237; K.: 2025/137 sayılı Kararı ile davaların birleştirilmesine ilişkin 166’ncı maddenin 1’inci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “…ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” ibaresi iptal edilmiş olup bu kısım da kitaba işlenmiştir.
Eldeki eserin uygulamaya dönük olması nedeniyle dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tensip zaptı, duruşma zaptı, keşif zaptı, ara karar örnekleri ve gerekçeli ara karar örnekleri gibi bir çok uygulamaya dair örnekler kitaba işlenmiştir. Bu şekilde maddenin uygulamada kağıda dökülmüş hali somut şekilde hissedilecektir.