Avukatlık Hukuku - Vedat Ahsen Coşar, Salih Akgül
Temel bir insan hakkı olan savunmanın, hak arama özgürlüğünün, başkaca hak ve özgürlüklerin elde edilmesinin, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişi vardır. Pek çok yönü tarihin karanlıkları içerisinde kaybolmuş olan bu geçmiş, dökülen kanlarla, akıtılan gözyaşlarıyla, yaşanmış tarifsiz acılarla dolu mücadelelerin tarihidir. O nedenle, bu konuda aşama aşama elde edilen kazanımların her biri, geçmişte verilen bu mücadelelerin bir sonucudur.
Bu mücadelenin en önde gelen temsilcileri ve önderleri avukatlardır. Amerikalı Avukat Luis Land’in özlü ifadesiyle: ‘kaba gücün yerine merhameti, adaleti, hakkaniyeti koyan; insanlara başkalarının hakkına, mülkiyetine, özgürlüğüne saygıyı, vicdan, ifade ve toplanma özgürlüğünü öğreten; haklıların, yoksulun, mazlumun, dul ve yetimin savunucusu olan; zulme, baskıya, çoğunluğun despotluğuna karşı çıkan; köleliğe karşı olduğu için Yunanistan’da kölelerin, Roma’da esirlerin özgürlüğü için savaşan; İnsan Hak ve Özgürlükleri Bildirgesi'ni yazan; ırk, renk, sınıf, cinsiyet ya da din ayrımı yapmaksızın insanların eşitliği için çalışan; bütün bunların öncüsü ve tanığı avukattır, avukatlardır.’
Elinizdeki bu kitap, onların, yani avukatların kitabıdır, avukatların haklarına, yükümlülüklerine, avukatların örgütü olan Barolara dair bir kitaptır.
Gerek ülkemizde, gerekse başka ülkelerde, avukatlığa, avukatlığın, avukatlık mesleğinin hukukuna, bu mesleğin örgütü olan Barolara ilişkin olarak yazılmış çok sayıda kitap vardır. Bu kitap da, onlardan birisidir. Ancak bu kitabı aynı konuda yazılmış olan diğer kitaplardan nispeten ayıran ve farklı kılan bir özellik vardır. Bu özellik; bu kitabın, başka ülkelerin avukatlık kanunlarını ve mevzuatını da içermesi, bu bağlamda imkanlar ölçüsünde karşılaştırmalı hukuk temelinde hazırlanmış olması, kendi konusuyla ilgili en son yenilikleri ve değişiklikleri, yanısıra yargı kararlarını kapsaması, diğer bir deyişle güncel olmasıdır.
Bu kitabı yazmaktaki temel amacımız: en başta avukatlara, hakimlere, savcılara, hukukçu akademisyenlere, hukuk fakültesi öğrencilerine, yargı teşkilatında ve adliyelerde çalışanlara, konuya ilgi duyacak başkaca kişilere ve meslek sahiplerine yardımcı olmak, onlara avukatlık hukuku konusunda rehberlik edecek bir çalışma ortaya koymak, genel olarak hukuka, özel olarak avukatlık hukukuna katkı yapmaktır.
Eğer bunu yapabildiysek, en büyük mutluluğumuz bu olacaktır.
Kaldı ki, avukatlık hukuku sadece avukatları ilgilendiren, avukatların bilmeleri gereken, çok iyi bilmeleri gereken özel bir mevzuat da değildir. En az avukatlar kadar hakimlerin, savcıların, hukukçu akademisyenlerin, hukuk fakültesi öğrencilerinin, yargı teşkilatında ve adliyelerde görev yapanların da bilmeleri gereken bir mevzuattır.
Bu mevzuatın kolektif bir faaliyet olan yargılama faaliyetinde görev yapan hakimler, savcılar,
yargı teşkilatında ve adliyelerde görev yapanlar tarafından bilinmemesi, eksik veya yanlış bilinmesi ve uygulanması, sadece avukatlara değil, temel bir insan hakkı olan savunmaya ve dolayısıyla yurttaşların hak ve özgürlüklerine, devletin en temel niteliklerinden olan hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve adalet ilkelerine zarar verir.
Bu kitap uzun soluklu, emekli bir çalışmanın, kitabın yazarları olan bizlerin, avukat olarak yıllar içinde yaşadıklarımızın, gördüklerimizin, öğrendiklerimizin, buna bağlı olarak biriktirdiklerimizin, deneyimlediklerimizin bir ürünüdür. Ama öyle de olsa mutlaka eksiklikleri, hataları vardır ve olacaktır. Zira iş yapılan yerde hata da yapılabilir. O nedenle, bu çalışmamızda eğer bir hata yaptı isek, ‘hata günah değildir, hata için de tıpkı günah çıkarma odası gibi bir hata çıkarma odası vardır’ diyor, bu konuda sizin hoşgörünüze ve affınıza sığınıyor, kitabın size yardımcı olmasını diliyoruz.