Tarih Manifestosu - Jo Guldi, David Armitage

Çok önemli ve zihin açıcı bir kitap. Epey uzun zamandır, tarih araştırmalarında olduğu kadar sosyal bilim disiplinleri arasında da, giderek artan bir uzmanlaşma gerçekleşti. Armitage ve Guldi haklı olarak ‘uzun dönem’e dönülmesini savunuyorlar. İklim değişikliği, kapitalizmin geleceği ve eşitsizlikler gibi büyük meselelere daha global, uzun erimli ve disiplinler arası yaklaşımları gerekli görüyorlar. Kitapları bu doğrultuda önemli kilometre taşlarından birisi olacak. Mutlaka okunmalı.
Thomas Piketty, 21. Yüzyılda Kapital kitabının yazarı.
Bu kitapta yazarlar tarihin amacı ve göreviyle ilgili bir teze sahipler ve taraf tutuyorlar: Tarih sadece akademik bir disiplin olamaz; ortak bir geleceğin imkânlarını ortaya çıkarmak amacıyla, kabul edilmiş bilgileri sınamak ve geçmişe egemen kuramları sorgulamak gibi bir kamusal misyon yüklenmelidir. Yazarların deyişiyle: “Geçmişin  bilgisi, gelecekte ne ölçüde özgür iradeye sahip olacağımızı anlamaya yarayan bir kaynaktır.”
Son kırk yıldır kısa tarihsel dönemler üzerine yapılan çalışmaların ağırlık kazandığı disiplinde, uzun dönem  anlayışına geri dönülmesi gerektiğini savunan yazarlar, yazdıkları bu manifestoda Braudel’in longue durée [uzun dönem] kavramına merkezi bir yer veriyorlar; uzman olmayanlar tarafından okunup paylaşılabilecek yeni anlatılara duyulan ihtiyacı vurguluyorlar. Jo Guldi, Brown Üniversitesi’nde öğretim görevlisidir.
Bir diğer kitabı, Roads to Power: Britain Invents the Infrastructure State and What is the Spatial Turn? David Armitage, Harvard Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Yazarlığını ve editörlüğünü yaptığı on üç kitabı arasında şunlar sayılabilir:
The Ideological Origins of the British Empire (2000), British Political Thought in History, Literature and Theory (2006), Foundations of Modern International Thought (2013).