Bilişim Suçları ve Bilişim Ceza Hukuku - Cengiz Apaydın
ÖNSÖZ
Ceza hukukunda bilişim suçları kavramı hızla değişmekte ve gelişmekte olup, işlenme şekilleri öngörülemeyecek şekilde uygulamada karşımıza çıkmakta ve ceza hukukunun önemli ve problemli alanlarından biri oluşturmaktadır. 5237 sayılı TCK’nın bilişim suçlarının unsurlarını değiştirerek bağımsız suçlar olarak bilişim alanında suçlar başlığı altında yeniden ele alması, önemli bir gelişme olmakla birlikte, kurumun uygulama alanının ve bilişim suçlarının, teknolojinin gelişmesine paralel olarak işlenme şekillerinin hızla değişmesi uygulamada ciddi sorunlara sebebiyet vermektedir. Bu konuda önemli noktalardan biri soruşturma ve delil toplama tekniklerinin yetersiz olmasıdır. Bilişim teknolojisindeki hızlı gelişme, bilişim sistemlerinin çeşidini ve kullanım sayısını arttırmakta olup, beraberinde değişik yöntemlerle işlenebilen suç tiplerini de ortaya koymaktadır. Bilişim suçları modern çağın en hızlı ve kolay işlenen ve çeşitlenen suçlarını oluşturmaktadır. Çünkü bilişim suçlarını önlemek için etkin önleyici güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi yönünde bilişim sistemlerini kullanan şirketler ve bankalar tarafından yeterince önlem alınmaması bu suçların artmasına neden olmaktadır. Klasik suçlardaki soruşturma ve kovuşturma yöntemlerinden farklı yöntemlerle bilimsel esaslara uygun, yüksek teknolojiye dayalı delil toplama teknikleriyle soruşturma ve kovuşturma yapılarak faillerin tespiti ile cezalandırılması gerekmektedir.
Bilişim suçlarının en önemli kavramlarından olan veri kavramı çok çeşitli değerleri temsil etmektedir. İnternetin ortaya çıkışı ve yaşamın tüm alanlarına girmesi nedeniyle internetin ana konusu olan verilerin korunması büyük önem arz etmektedir. Bilgisayar sisteminde bulunan her türlü yazı, rakam, hesap, resim, şekil, film, video, grafik, kişisel bilgiler, projeler ve görüntüler birer veri olup, çeşitli değerleri temsil etmektedir. Veriler, dar anlamda bireylere ait kişisel güvenlik, iletişim ve mülkiyet haklarının korunması, geniş anlamda ise ülke ekonomisi, kamu güvenliği ve kamu düzeninin korunması açısından her türlü korunmayı gerektirmektedir. İnternetin evrensel oluşu ve uluslararası hareket olanağına sahip olması bilişim suçlarıyla mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Bilişim suçlarında faillerin tespiti, bilişim suçlarına ilişkin delillerin toplanması ve faillerinin yakalanması teknik bir konu olup, teknolojik gelişmeler ve bilişim hukukundaki gelişmeler doğrultusunda ulusal ve uluslar arası soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin koordineyi içeren düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Bilişim sistemindeki verileri bozma, verilerini yok etme veya verileri değiştirme, yasak cihaz veya program suçları sürekli olarak değişen şekillerde işlenmektedir. Bilişim sistemlerindeki verilerin güvenilirliği, bütünlüğü ve işleyişi için önleyici tedbirlerin yanında suçlarla ve suçlularla mücadele için bilişim ceza hukukunun kavramlarını bilen, yorumlayan ve uygulayan uzman Cumhuriyet savcıları ve uzman ceza hâkimlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Soruşturma ve yargılama özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, bilişim suçlarıyla mücadele için özel mahkemeler ve Cumhuriyet savcılarından oluşan özel bilişim bürolarının kurulması gereklidir. İnternetteki hızlı ve kolay veri iletimi ile virüs programlarının sürekli gelişmesi ve çeşitlenmesi ulusal soruşturma sistemlerinin uluslar arası boyutta diğer devletlerin soruşturma makamları ile kapsamlı bir şekilde işbirliğini zorunlu hale getirmektedir.
Bu kitapta bilişim suçlarının neler olduğu, hangi şekillerde işlendiği, işlendiğinde şikâyet dilekçesinin nasıl hazırlanacağı, iddianamenin nasıl yazılacağı, delillerin neler olduğu, hangi delillerin nerden nasıl istenmesi gerektiği ve hükmün hangi deliller esas alınarak gerekçelendirilerek nasıl kurulması gerektiği tüm aşamaları örneklerle incelenerek akademik bakış açısıyla, uygulamaya ışık tutmak ve uygulamayı sadeleştirmek için öneriler ve çözüm yolları içerir bir şekilde hazırlanmıştır.
Kitapta özellikle sonucu anlamsız olan gereksiz tartışmalara yer verilmemiş olup tamamen uygulamadaki sorunlar gözetilerek her türlü soruya cevap aranmaya çalışılmış Yargıtay kararları ışığında bilişim suçları ve bilişim suçları ile birlikte işlenen benzer suçlar, bilişim suçları ile kesiştikleri oranda tüm yönleriyle incelenmeye çalışılmıştır.
Kitap sadece hukukçulara yönelik yazılmamış olup, bilişim sistemlerini kullanan tüm şahısların okuyup anlayabileceği tarzda açık bir şekilde yazılmıştır. Şikâyet dilekçelerinin, müzekkere örneklerinin, iddianame örneklerinin, mahkeme karar örneklerinin ve Yargıtay kararlarının birlikte aşama aşama incelenmesi halinde okuyucuya geniş bir bakış açısı kazandıracağını düşüncesiyle kitabın tüm okuyuculara yararlı olmasını dilerim.
Dr. Cengiz APAYDIN
CUMHURİYET SAVCISI